Avrupa Komisyonu tarafından 1 Haziran 2021 tarihinde Ortak Tarım Politikasının (OTP) iklim değişikliği ve sera gazı emisyonları üzerine etkisini değerlendiren bir çalışma yayımlanmış olup, çalışmada özetle aşağıdaki hususlar yer almaktadır.
Çalışma, Komisyonun 31 Aralık 2021'de Avrupa Parlamentosu ve Konseye sunması gereken OTP'nin performansına ilişkin rapora katkı sağlamak üzere hazırlanmıştır. Bu çalışmanın amacı, OTP 2014-2020'nin ilgili politika araçlarının, özellikle iklim önlemlerine yönelik tasarlanmış olup olmadığına bakılmaksızın, iklim değişikliğine uyum ve sera gazı emisyonları üzerindeki net etkisini değerlendirmektir. Değerlendirmede, OTP 2014-2020'nin Doğrudan Ödemeler, Kırsal Kalkınma ve Yatay Yönetmeliklerde yer alan ilgili temel düzenlemelerde belirtilen tedbirler incelenmiştir.
Avrupa Birliği'nde (AB) tarımından kaynaklanan sera gazı (SG) emisyonları 1990 itibaren %20'nin üzerinde düşüş göstermesine rağmen 2010'dan günümüze bu oranda bir durağanlaşma gözlenmiştir. Buna rağmen, tarımsal üretim arttıkça, çıktı birimi başına iklim ayak izindeki iyileşmenin devam etmiştir. Ancak, AB'nin iddialı 2030 iklim hedeflerine (AB'de 2030 yılına kadar emisyonlarda en az %55'lik bir azalma) ulaşması için emisyonların daha da azaltılması gerekmektedir.
İklim eylemi, sera gazı emisyonları, iklim uyumu, biyolojik çeşitlilik, toprak ve suya odaklanan "doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve iklim eylemi" başta olmak üzere, OTP 2014-2020 genel hedeflerinin ayrılmaz bir parçasıdır. 2013 OTP reformu aynı zamanda OTP'yi Avrupa 2020 stratejisinin akıllı, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedefleriyle uyumlu hale getirmeye çalışmıştır.
OTP 2014-2020'nin iklim eylemine ilişkin genel hedeflerinin yanı sıra OTP'nin iki sütunu olan kırsal kalkınma, iklim değişikliği ile mücadele etmek üzere belirli hedefler, çok çeşitli araçlar ve önlemler içermektedir.
OTP'nin doğrudan destekler ve piyasa tedbirlerini içeren birinci sütunu, iklim eylemiyle ilgili olarak, kamu mallarının (çoğunlukla çevresel) sağlanmasına ve iklim değişikliğinin azaltılması ve izlenmesine atıfta bulunmaktadır. Bu hedef, temel olarak "yeşillendirme ödemesi" ve OTP ödemeleriyle bağlantılı İyi Tarım ve Çevre Koşulları (GAEC'ler) için çapraz uyum standartları aracılığıyla gerçekleştirilmektedir. Yeşillendirme ile desteklenen çapraz uyum kuralları, çevre ve iklim (ve AB vatandaşlarının diğer endişeleri) konusunda temel düzeyde bir eylem sağlamaya yardımcı olmayı hedeflemektedir. Diğer doğrudan ödemelerin de (temel ödeme planı, tek alan ödeme planı, gönüllü yeniden dağıtım ödemeleri, doğal kısıtlı alanlardaki çiftçiler için ödemeler, gönüllü üretimle bağlantılı destek, küçük çiftçi planı) azaltma ve uyum üzerinde dolaylı etkilerinin olabileceği belirtilmektedir.
II. Sütunda iklime ilişkin hedefler ("kırsal kalkınma için öncelikler" olarak da anılır) temel olarak; tarım, gıda ve ormancılık sektörlerinde kaynak verimliliğini teşvik etmek ve düşük karbonlu ve iklime dayanıklı bir ekonomiye geçişini desteklemeyi ve tarım ve ormancılığa bağlı ekosistemlerin restore edilmesini, korunmasını ve geliştirilmesini kapsamaktadır. Bunların yanı sıra, kırsal kalkınma için inovasyon, çevre ve iklim değişikliğinin azaltılması ve adaptasyonu olmak üzere üç kesişen hedef de tanımlanmıştır. Bu üç hedef, Üye Devletlerin stratejilerine ve araç seçimlerine entegre edilmeli/yansıtılmalıdır.
Komisyon tarafından hazırlanan değerlendirmede, OTP'nin sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olduğu belirtilmektedir. Azalma, özellikle yaygın (ekstansif) hayvan otlatma sistemleri tarafından desteklenen kalıcı otlakların bakımıyla mevcut karbon stoklarının korunmasıyla sağlanmıştır. AB topraklarında karbon deposunun daha da artırılması için potansiyel olduğu vurgulanmaktadır. İklim uyumunun, temel olarak ürün çeşitliliği ve tarım sistemlerine yönelik destekler, yeni iklim koşullarına uyum için yatırım destekleri, toprak erozyonunun sınırlandırılması ve sellere karşı direncin artırılmasına yönelik desteklerle sağlanabileceği ifade edilmektedir. Ancak, OTP desteğinin daha iyi hedeflenmesinin uygulanan önlemlerin etkinliğini artıracağının altı çizilmektedir. Bunlar, OTP'nin iklim değişikliği ve sera gazı emisyonları üzerine etkisinin değerlendirildiği çalışmanın ana bulguları arasındadır.
Değerlendirme ayrıca, OTP'de tarım topraklarının yönetilmesi neticesinde emisyonların azaltılmasının (OTP ödemelerinin ve desteğinin yapısından dolayı) hayvancılık emisyonlarındaki azalmaya kıyasla daha iyi ele alındığını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, hayvan yetiştiricileri, karbon yutağı olan (veya olma potansiyeline sahip olan) geniş arazi alanlarının (özellikle geniş kalıcı otlak ve engebeli otlatma alanlarının) yönetiminde de önemli bir rol oynadığı vurgulanmaktadır. Kırsal kalkınma hayvancılık sektöründe, yem veya gübre yönetimine ilişkin belirli tarımsal-çevre taahhütleri veya gübre depolama, hayvan barınağı veya anaerobik çürütücülerin kurulumu ile ilgili fiziki araç yatırımları gibi çeşitli önlemler yoluyla emisyon azaltılmasını desteklendiği belirtilmektedir. Hayvancılık sektöründeki gönüllü üretime bağlı desteklerin, ekonomik olarak savunmasız ve bölgenin dayanıklılığı için önemli olan sistemleri tercih etme potansiyeline sahip olduğu, ancak, planın tasarımında iklim etkisi ve bölgesel uyum ihtiyaçlarının uygun şekilde dikkate alınmadığında potansiyel olarak olumsuz etkileri olabileceği vurgulanmaktadır.
Ekilebilir sistemlerin ana katkısının temel olarak tarım-çevre-iklim taahhütleri ve organik tarım önlemleri ile desteklenen iyileştirilmiş arazi yönetimiyle oluştuğu ve yonca ve soya fasulyesi gibi azot sabitleyici mahsullerin yanı sıra, özellikle yeşillendirme ve üretime bağlı desteklerin de katkı sağlamakta olduğu belirtilmektedir. Ancak, OTP'nin yoğun otlaklarda veya ekilebilir çiftliklerde emisyonda daha az düşüş başarabildiğine dikkat çekilmektedir. Doğal kısıtlarla karşı karşıya olan alanlara yönelik destekler arazinin terk edilmesini ve otlak kaybının önlenmesine yardımcı olmasına rağmen iklim zararlarının azaltılması üzerindeki olumlu etkisinin (örneğin, topraktaki karbon stoklarının korunması) çiftçilerin arazi üzerindeki uygulamalarına bağlı olduğundan bu önlemin etkisinin garanti edilemediği belirtilmektedir. Zararların azaltılmasına yönelik arazi yönetimi önlemleri genellikle iklim uyumuna da katkıda bulunduğu, ancak, genellikle Üye Devletlerin, OTP'yi adaptasyon amaçlarına (örneğin, çapraz uyum) göre oluşturmamış olduklarından dolayı, OTP'nin potansiyelini tam olarak kullanılmadığı vurgulanmaktadır. İklim performansını iyileştirmeye yönelik teknikler ve uygulamalar konusunda çiftçilere bilgi ve tavsiyelerde bulunularak daha fazlasının yapılabileceği belirtilmektedir.
Komisyon değerlendirmesinde, ayrıca, orta ve uzun vadede kırılganlığı artırabilecek altyapı veya sektörlere yapılan kamu harcamalarından (örneğin su kaynaklarının tükendiği bölgelerdeki verimsiz sulama altyapıları veya tüm coğrafi alanların aşırı uzmanlaşmasını teşvik etmek) kaçınılmasını sağlayacak "uyumsuzluk" taramasının rolünü de vurgulamaktadır.
Değerlendirme çalışmasında, OTP'nin genel tasarımındaki bazı unsurların (örneğin, küçük çiftçi programından faydalananların yeşillendirmeden ve gönüllü üretimden bağımsız desteklerden muaf tutulması) iklim hedefleriyle tam olarak uyumlu olmadığı belirtmekle birlikte, OTP önlemlerinin iklim eylemi açısından tutarlı olduğu ve OTP'nin iklim odaklı önlemlerinin iklim değişikliğini ele alan diğer AB politikalarıyla uyumlu olduğu vurgulanmaktadır.
Bahse konu rapora, https://ec.europa.eu/info/food-farming-fisheries/key-policies/common-agricultural-policy/cmef/sustainability/evaluation-cap-climate-change-and-greenhouse-gas-emissions_en adresinden ulaşılabilmektedir.